Japon araştırmacılar tarafından 23 Aralık’ta açıklanan çalışma sonuçlarına göre, KOVID-19’a yakalandıktan sonra hastaların, kayda değer bir kalp hastalığı gelişmese bile, kalplerinde kalıcı viral enfeksiyon nedeniyle kalp yetmezliği riski daha yüksek olabilir.
Japonya’nın en büyük bilim enstitüsü Riken’den araştırmacıların da aralarında bulunduğu ekip, yakın gelecekte bir “kalp yetmezliği salgını” olasılığına dikkat çekti ve karşı önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Koronavirüs enfeksiyonu, virüsün yüzeyindeki çıkıntılı bir proteinin insan hücrelerinin yüzeyindeki ACE2 reseptörlerine kenetlenmesiyle ortaya çıkıyor. Ekibe göre ACE2 reseptörü kalpte diğer organlara göre çok yaygın. Bazı COVID hastalarının kalp fonksiyonlarında azalma olduğu bildiriliyor, ancak mekanizmanın ayrıntıları henüz bilinmiyor.
Araştırma ekibi ilk olarak uyarılmış pluripotent kök (iPS) hücreleri kullanarak kalp dokusunu yarattı. Büyük miktarda virüs dokuyu enfekte ettiğinde kalp fonksiyonu geriledi ve iyileşmedi. Önceki miktarın %10’u dokuya bulaştığında, belirli bir düzeyde kalp fonksiyonu kaldı, ancak enfeksiyon dört hafta boyunca devam etti. Araştırmacılar, enfeksiyon devam etse bile bazı hastalarda kalp yetmezliği gelişmemesinin mümkün olduğunu söylüyor.
Ayrıca, kalp fonksiyonunu azaltmak için kalp dokusu hipoksik koşullar altına yerleştirildiğinde, enfekte olmayan hücreler belirli bir süre sonra iyileşti, ancak az miktarda virüsle enfekte kalan hücreler iyileşmedi. Kalıcı enfeksiyon nedeniyle iyileşme yeteneklerinin zayıfladığı görülüyor.
Rejeneratif tıp konusunda uzman Riken Araştırma Lideri Hidetoshi Masumoto, ‘‘Koronavirüs ile enfekte olan bazı kişilerin kalplerinde kalıcı viral enfeksiyonlar olabilir. Kalp yetmezliği pandemisine hazırlık için bir test sistemi ve tedavi yöntemleri oluşturulmalıdır. Kalp yetmezliği hastalarının sayısında hızlı bir artış göreceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Bulgular Amerikan bilim dergisi iScience’da yayınlandı.