Türk mitolojisinde Bulak İyesi, “pınarın koruyucu ruhu” olarak bilinmektedir.
Bolak İyesi ve Moğolcada Bulag (Bula) Ezen de denilir. “Çeşme İyesi” veya “Pınar İyesi” dendiği de olur. Her pınar için farklı bir İye vardır.
Bulak İyesi rivayete göre su almaya gelen kız ile onun izleyen bir genç arasında oluşan gönül ilişkilerinin öncelikli mekânının sahibidir. Gelin olup başka köye giden gelinler de onun merhametini isteyerek suya gümüş para atar.
Hasta insanlar tan yeri ağarmadan çeşmeye gidip su alırlar ve bu su ile yıkanırlar. Ona, Tan Suyu derler ve bin bir derde derman olduğuna inanırlar. Hamile kalmak isteyen kadınlar da bu su ile yıkanır.
Doğum yapan kadınlarda bebeklerini ilk kez bulak suyu ile yıkarlar. “Erenler Çeşmesi” adı ile bilinen kutsal yerler de çoktur ve genelde evliyalara ait mezarın yakınında bulunurlar. Eskiden bu çeşmelerin yanında kurban kesilirdi. Yerden çıkan küçük su kaynaklarının iyelerine Çaygara (Çaykara) veya Çığanak (Çağanak) İyesi denilir. Bazı su kaynaklarının bedensel ve/veya ruhsal hastalıklara iyi geldiğine inanılır ki, aslında bunu sağlaya Bulak İyesidir.
Türklerde her bir bulağın kendi ismi vardır ve bu isim aynı zamanda onun İyesinin de ismidir: Akpınar, Kırkpınar, Karapınar, Çıplakpınar, Yelpınar, Kızpınar, Karpınar, Gökpınar, Kazpınar, Karpınar, Bozpınar, Başpınar, Gözpınar, Gölpınar…
Etimolojik olarak Bul/Bol kökünden türemiştir. Pınar, çeşme, kaynak demektir. Sözcük kökü bolluk anlamı içerir.