Yönetmen ve senarist Zeki Demirkubuz, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlen söyleşide, senaryo yazımı, karakter yaratımı, oyuncu seçimi, kurgu süreci gibi konularda deneyimlerini de anlattı.
Sinemayla, Zeki Ökten’in asistanlığını yaptığı süreçte rastlantısal olarak tanıştığını kaydeden Demirkubuz, “Sinema ile tanışmamın çok havalı bir hikayesi yok. 9 sene asistanlık yaptım. Bir kere bile ‘Yönetmen olacağım.’ diye düşünmedim.
Hatta minnet duyuyor ve şükrediyordum. Bu, iyi bir meslekti. Son çalıştığım projede bazı problemler yaşayınca, ben de film çekeceğim dedim ve daha bana ait bir yol açtım kendime.” ifadelerini kullandı.
SİNEMAYA NASIL VEDA ETMEK İSTEDİĞİNİ AÇIKLADI
Sinemada yaratıcılığın sadece senaryo ile sınırlı olmadığını belirten Demirkubuz, “Yapacağım son film için bir hayalim var, ama zor bir hayal. Zamanı geldiğinde, ‘Karamazov Kardeşler’i sinemaya aktararak veda etmek istiyorum ama zor gözüküyor.” yorumunu yaptı.
KARAMAZOV KARDEŞLERİN KONUSU
Dimitri, İvan, Alyoşa ve Smerdyakov adlı anneleri farklı, babaları aynı olan dört erkek kardeşin psikolojik durumunu ve kardeşlerden birinin babalarını öldürmesini anlatıyor.
Roman, basit bir aile ve cinayet hikayesi olmanın ötesine geçerek sınıf mücadelesi, sosyalist düşünce, feodal yapı, Doğu-Batı sorunu gibi konuları ele almaktadır. Romanda dört erkek kardeşin her biri, birbirinden farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Dimitri ve babası Fyodor, aynı kadına aşık iken kardeşlerden İvan ise Dimitri’nin nişanlısı Katerina’dan hoşlanmaktadır. Alyoşa ise papazdır ve genellikle tarafsız bölge olarak bilinir. En küçük kardeş Smerdyakov ise evin uşağıdır.